Asliye Ceza Mahkemesi ve Görevi
Bir davanın Mahkeme’nin önüne getirilmemiş olması halinde, Bakanlar Komitesi Sözleşme’nin ihlal edilip edilmediğine karar verir ve uygun görürse mağdura “adil karşılık” ödenmesine hükmederdi. Bakanlar Komitesi ayrıca, Mahkeme’nin sonkararlarının yerine getirilmesini izlemekle görevliydi. Tüm disiplin cezalarına karşı idari itiraz yoluna başvurulması mümkündür[444]. Disiplin cezalarına itiraz kişisel bir haktır ve kanunlar tarafından açık bir biçimde sınırlandırılmadıkça, her disiplin cezası için kullanılabilir[445]. Soruşturma sonucunda Devlet memurluğundan çıkarma cezası teklif edilip, yüksek disiplin kurulunca bu teklifin reddi halinde, atamaya yetkili amir doğrudan bir alt ceza olan kademe ilerlemesinin durdurulması cezası veremez. Bu cezayı verebilmesi için disiplin kurulunun kararının da alınması gerekmektedir[372]. 657 SK’da aksine bir düzenleme olmadığından, disiplin amiri soruşturma kararını verdikten sonra bizzat kendisi soruşturma yapabilir[337]. Disiplin cezası verecek kişinin disiplin soruşturmasını da yapması durumunda objektif karar verilmeyeceği söylenebilir[338]. Ancak disiplin amiri, mevzuata uygun karar verdiği sürece ayrıca kişisel olarak tarafsız olup olmamasının bir önemi yoktur. Hâkimlerin tarafsızlığı ile disiplin amirinin tarafsızlığını birbirine karıştırmamak gerekir. Ayrıca kurum düzenini bozan fiillerde disiplinin amirlerinin tarafsız olmaları da gerekmez. Önemli olan objektif, ölçülü ve mevzuata uygun bir disiplin cezası verilmesidir[339].
(5) Cumhuriyet savcısının kamu davasının açılmaması hususunda takdiryetkisini kullandığı hâllerde bu madde hükmü uygulanmaz. (4) Başkanın, kamu davasının açılmasına karar vermesi halinde;Cumhuriyet savcısı kamu davasını açar. (2) Kolluk âmir ve memurları, sulh ceza hâkimi tarafından emredilentedbirleri alır ve araştırmaları yerine getirirler. (4) Diğer kamu görevlileri de, yürütülmekte olan soruşturma kapsamındaihtiyaç duyulan bilgi ve belgeleri, talep eden Cumhuriyet savcısına vakitgeçirmeksizin temin etmekle yükümlüdür. (2) Cumhuriyet savcısı, maddî gerçeğin araştırılması ve adil biryargılamanın yapılabilmesi için, emrindeki adlî kolluk görevlileri marifetiyle,şüphelinin lehine ve aleyhine olan delilleri toplayarak muhafaza altına almaklave şüphelinin haklarını korumakla yükümlüdür.
- Mahkeme kararının infazı söz konusu karara şerh verilmek suretiyle yerine getirilir.
- MADDE 4 – (1) Yayın hizmetlerinin alımı ve yeniden iletimi serbesttir.
[29] Ülkemizde, futbolcu lisanslarının tescili sırasında kulüplerin, Türkiye Futbol Federasyonu organ ve kurullarının verdiği kararlara karşı yargı organlarına başvurmayacaklarına ilişkin bir taahhütname imzalamaları gerekmektedir. Geçtiğimiz günlerde, Fenerbahçeli futbolcu Deniz Barış’ın Yargıtay’a başvurarak Tahkim Kurulu kararını bozdurmasının ardından, söz konusu taahhütnamenin geçerliliği tartışılmaya başlanmıştır, bkz. “Balyoz” adı ile bilinen davanın Anayasa Mahkemesi’nin hak ihlali kararı verip yargılamanın yenilenmesi suretiyle başlayan kısmında 236 kişi delil yetersizliğinden ve Yargıtay’dan bozulup gelen kısmında ise, yakalama kararı infaz edilemeyen bir kişinin dosyası tefrik edilip, iddiaya konu suçu işlemedikleri gerekçesiyle 63 kişi beraat etti. İnsan Hakları Avrupa Mahkemesi, 16 Eylül 2014 tarihli Mansur Yalçın ve diğerleri – Türkiye davasında, İnsan Hakları Avrupa Sözleşmesi Birinci Ek Protokolü’nün “Eğitim – öğrenim hakkı” başlıklı 2. 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun “Malın değerinin az olması” başlıklı 145. Maddesine göre, “Hırsızlık suçunun konusunu oluşturan malın değerinin azlığı nedeniyle, verilecek cezada indirim yapılabileceği gibi, suçun işleniş şekli ve özellikleri de gözönünde bulundurularak, ceza vermekten de vazgeçilebilir”. Hakim ve savcıların adliyelerde ayrı giriş kullandıkları ve arama tedbirine tabi tutulmadıkları bilinmektedir. Cumhurbaşkanının daha önce iki defa aday olup seçildiği ve Anayasa m.101/2’nin ikinci cümlesinde yer alan “Bir kimse en fazla iki defa Cumhurbaşkanı seçilebilir.” hükmü ve bu hükümde yer alan “en fazla iki defa” ibaresi sebebiyle yeniden, yani üçüncü kez seçilemeyeceğine dair bir görüş bulunmaktadır. Esasen Anayasa m.101/2’nin ikinci cümlesinde aday olabilme sayısı ile ilgili sınırlama bulunmayıp, en fazla iki defa Cumhurbaşkanı seçilebilme yönünde kısıtlama getirildiği görülmektedir. Anayasa m.101/2’nin gerekçesinde; “Bu maddeyle, Cumhurbaşkanının halk tarafından seçilmesi ve görev süresinin 5 yıl olması ile bir kişinin iki defadan fazla Cumhurbaşkanı seçilemeyeceği hüküm altına alınmıştır.” denilerek, Cumhurbaşkanının aday olabilme ve seçilmesi sayıları arasında fark gözetilmediği anlaşılmaktadır. Bir uluslararası andlaşmanın hükümlerinin durdurabilmesi veya sona erdirilebilmesi; Uluslararası Hukuk bakımından sözleşmede öngörülen merasime uygun olarak, iç hukukta yer alan sözleşmenin yürürlüğe girme ve kaldırılma şekline bağlı kalmak şartıyla mümkün olabilir. Bu yazıda tartışma konumuz; tutuklu sanığın temyiz incelemesinin duruşmalı yapılması halinde SEGBİS, yani uzaktan eşzamanlı sesli ve görüntülü yöntemle duruşmaya katılıp katılamayacağı, 2.
Maddenin kapsamı o kadar geniştir ki; “adli işlemler nedeniyle” verilen bir emri yerine getirmemek dahi suçu oluşturabilir. Bunun yanında; kamu güvenliği, kamu düzeni ve genel sağlığın korunması amacıyla bir emir (genelge) yayımlanmış olabilir. Nitekim, belediyece yayımlanan emre uymayınca bu maddeden ceza verilebilir. Ancak belediyelerin yayımladığı emre uymamanın cezalandırıldığı tek hüküm bu değildir. Nitekim 1608 Sayılı Yasaya göre de belediye emirlerine uyulmaması idari cezayı gerektirir.
Ülkemizde futbol, ilk olarak, 1890 senesinde İzmir’de ticaret ile uğraşan İngiliz ailelerinin kendi aralarında Bornova çayırında yaptıkları karşılaşmalarda görülmüştür[31]. Daha sonra (1894) yine İngilizler, İstanbul’un Kadıköy yakasında futbol oynamaya başlamışlardır. Kadıköy ve çevresinde, İngilizlerin kurdukları takımlar kendi aralarında hafta sonları futbol karşılaşmaları düzenlemişler; bunu, İstanbul’da bulunan azınlıkların kurduğu takımlar izlemiştir. Bu arada, kimi Türk gençleri de futbolla ilgilenmeye başlamışlar; ancak Hz. Hüseyin’i şehit eden Muaviye taraftarlarının onun kesik başı ile top gibi oynadıkları yolundaki dinsel bir söylenti dolayısıyla o dönemde futbola “gavur işi” ve “günah” gözü ile bakılmıştır. Buna karşın, Bahriye mektebi öğrencisi Fuat Hüsnü (Kayacan) ve Hariciye Nezareti’nde görevli Reşat Bey’in (Danyal) girişimleri sonucu bütün oyuncuları Türk olan ilk futbol takımı 1901 senesinde Kadıköy’de kurulmuş ve saray hafiyelerinin dikkatini çekmemesi için takıma İngilizce “Black Stocking (Kara Çoraplılar)[32]” ismi konulmuştur. FIFA, dörtte üçü Avrupa’da bulunan, 300 binden fazla kulübe dağılmış olan 25 milyondan fazla oyuncuyu[17] denetlemektedir. FIFA, en üst karar mercii olarak Genel Kurul, bu kararları uygulayan İcra Kurulu[18] ve idari merci olarak Genel Sekreterlik biçiminde teşkilatlanmıştır. Bunun dışında İcra Kurulu tarafından geçici komisyonlar da kurulabilmektedir. Günümüzde evrensel bir spor durumuna gelen futbol son derecede iyi teşkilatlanmıştır. Dünyada futbol teşikilatı, temelinde yerel federasyonlar ile kıtasal konfederasyonların, üstte ise “Uluslararası Futbol Birliği Federasyonu[12] (Fédération Internationale de Football Association, FIFA)” ile “Uluslararası Futbol Birliği Kurulu(The International Football Association Board,IFAB)”nun bulunduğu bir piramit biçimindedir. Kulüpler, ulusal federasyonlar ve konfederasyonlar FIFA’nın mutlak denetimi altındadır.
CMK m.174’e göre; CMK m.170’e aykırı olarak düzenlenen, suçun sübutuna doğrudan etki edecek mevcut bir delil toplanmadan, önödemeye, uzlaştırmaya ve seri muhakemeye tabi olup da, bu usuller işletilmeksizin, soruşturulması veya kovuşturulması izne veya talebe bağlı olan suçlarda, izin veya talep olmaksızın düzenlenen iddianame cumhuriyet başsavcılığına iade edilecektir. Uygulamada, gerek mahkemece incelenen iddianamenin ve gerekse de iade kararının taraflarla paylaşılmadığı, bu belgelerin savunmadan gizlendiği, CMK m.153/2’ye göre alınmış savunmaya karşı soruşturmanın gizliliği kararı var ise, bu kararın etkisinin CMK m.153/4 gereğince iddianamenin kabulü aşamasına kadar devam ettiği anlaşılmaktadır. 5235 sayılı Adli Yargı İlk Derece Mahkemeleri ile Bölge Adliye Mahkemelerinin Kuruluş, Görev ve Yetkileri Hakkında Kanun’un “Başkanlar kurulunun görevleri” başlıklı 35. 5411 sayılı Bankacılık Kanunu’nun “İtibarın korunması” başlıklı 74. Maddesinde bulunan; “Bu Kanunun 74 üncü maddesine aykırı davrananlar bir yıldan üç yıla kadar hapis ve bin günden ikibin güne kadar adli para cezası ile cezalandırılır.Yukarıdaki fıkrada yazılı fiil neticesinde özel veya kamusal bir zarar doğarsa verilecek ceza altıda bir oranında artırılarak hükmolunur.” hükmüyle de 74. Maddeye aykırılık teşkil edecek davranışlar suç olarak düzenlenmiştir. Oy çokluğuyla verilen bu kararın karşı oyunda ise; “ … Davacı hakkında tesis edilen emeklilik işlemi, dava konusu işlemin icrai niteliğini etkileyen bir işlem değildir.
Tekerrürün uygulanabilmesi için, işlenen yeni fiilin anılan süreler içinde olup olmamasına bakılacaktır. Söz konusu sürelerin geçmesine rağmen yetkili amirin disiplin cezasının silinmesi isteğini kabul etmemesi tekerrür bakımından önem taşımayacaktır. Yani sürelerin salt geçmiş olması tekerrür uygulamasını engellemek bakımından yeterli olacaktır[402]. Borçlar hukukuna göre pin up giriş borcu doğuştan eksik borç olarak nitelendirilmiş ; borçlu tarafından ifa edilirse , bu ifayı geçerli sayılmış ve bu ödemenin sebepsiz zenginleşme ve bağış teşkil etmeyeceği ,taraflara arasında esas olarak borç ilişkisinin varlığını ve borçlu borcu bilerek ödemiş olduğu gerekçesi ile ifa edilen borcun geri istenmesini mümkün kılmamıştır. pin-up borçlarından doğan alacaklar ile ilgili sözleşmeleri B.K. Maddeleri kapsamına almış ve bu tür borçlarının ifası vaad edilemeyeceği gibi kefalet veya rehin yolu ile teminat altına alınamayacağı ve takas edilemeyeceği düzenlenmiştir.Borçlar Kanunu 604.maddeye göre bahisten doğan alacak hakkında dava açılamaz ve takip yapılamaz. Kıymetli evrakın iyiniyetli üçüncü kişilere sağladığı haklar saklıdır.Kumar ve pinup borcu için isteyerek yapılan ödemeler geri alınamaz.
Oda hapsi cezalarında maaş ve diğer ödeneklerden kesinti yapılmaz. Maddesine bağlı EK-1 cetvelden uyarı cezasının herkese (er, erbaş, uzman erbaş, uzman jandarma, askeri öğrenci, devlet memuru, astsubay, subay, general ve amirallere) verilebileceği anlaşılmaktadır. Ayrıca yasada açıkça belirtildiği üzere askeri hakimlere verilen disiplin cezaları kesindir. Bu cezalara karşı idari başvuru yolu da düzenlenmemiş olup bu durumun sakıncalarına ikinci bölümde ayrıntılı olarak değinilecektir. İster ast olsun, ister üst olsun tüm memurlar idarenin bütünlüğünü koruyacak düzeyde uyumlu çalışmak zorundadır. Bu bendin düzenlenmesindeki esas amaç idarenin bütünlüğünü korumaktır. İdare, kendi bütünlüğünü büyük ölçüde hiyerarşi ile korur. Ast veya üstün birbirlerine yönelik fiili tecavüzü büyük oranda hiyerarşik düzene zarar verir.